amnezi ( bellek kaybı )
Geçmiş yaşantıları kısmen veya tümden anımsayamama; kökeni organik veya duygusal olabilir.
bel ağrısı
Esaslı bir hastalıktan kaynaklanmayan
bel ağrıları, çoğunlukla yorgunluk sonrası görülür. Dinlenmekle geçer. Uzun süren
bel ağrılarında mutlaka doktora görünmek gerekir.
bel gevşekliği
Cinsel ilişki sırasında, meninin vaktinden önce boşalmasına verilen isimdir. Halk arasında erken boşalma. Tıp dilinde ise ejakulasyon denir. Nedeni çoğunlukla ruhsaldır. Tedaviye sinirleri dinlendirmek, açık havada dolaşmak, sabah akşam ılık banyo yapmak ve hazmı kolay şeyler yemekle başlanır.
bell paralizi
Yüz siniri felci.
bell paralizi
Yüz siniri felcidir.
bellek
Beyinde depolanan bilginin daha sonra bilince çağırılma işlevi.
belsoğukluğu
Tıp dilinde gonore denilen bir çeşit zührevi hastalıktır. Cinsi münasebetle bulaşır. İdrar yollarında acıma, yanma, şişlik ve akıntı ile
belirir. Akıntı cerahatlıdır. Bu cerehat ellere bulaşacak ve eller de gözlere sürülecek olursa, körlüğe neden olabilir. Kadınlarda da, beyazımtırak cerahatlı akıntı, sık sık idrara gitme, idrar yaparken ağrı ve yanma ile kendini gösterir. Üreme organlarında akıntı görüldüğünde, mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde kendisinde
bel soğukluğu görülen, bu hastalığı cinsel ilişkide bulunduğu herkese bulaştırır.
mide tembelliği
Midenin besinleri gereği gibi ve normal sürede hazmedememesine mide tem
belliği bir başka ifadeyle mide zafiyeti denir. Nedeni, midede asit fazlalığı, mide kaslarının zayıflamış olması veya midenin hazım için gerekli olan salgıyı yapamamasıdır.
yalancı gebelik
Tüm ge
belik
belirtilerinin olmasına rağmen, uterus boştur. Bu duruma yalancı ge
belik denir. Daha çok psikolojik nedenlidir.
akne
Yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığıdır. En çok 14-20 yaşlar arasında görülür ve bu hastalığın tipik
belirtileri olan siyah noktalar, genellikle psikolojik rahatsızlıklara yol açar. Yağ bezlerinin kanalında bir t
alerji
Vücudun, bazı madde veya hava şartlarından etkilenmesi yahut psikolojik etkenler sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Önce, alerjiye neden olan etkenleri bulmak gerekir. Alerjinin
belirtileri de; şahsa göre değişir. Kiminde kaşıntı, kiminde kurdeşen, kiminde astım görülür. Hasta, eğer bazı maddelerle temasından dolayı alerji oluyorsa, o maddenin uzaklaştırılması ile mesele kendiliğinden çözümlenmiş olur.
altını ıslatmak
Tıp dilinde Enuresis denir. Altına ve yatağına işeyen çocuklar; genellikle anne ve babasından yeteri kadar sevgi ve ilgi görmeyen çocuklardır. Hastalık,
belli bir nedenden kaynaklanmıyorsa; yapılacak iş, çocuğa ihtiyacı olan sevgiyi vermektir; ancak altını ıslatmak, herhangi bir böbrek rahatsızlığı veya şeker hastalığından da kaynaklanabilir. Bu nedenle doktora gitmek gerekir.
ambliyopi
Gözde
belirli bir bozukluk olmaksızın oluşan görme tem
belliği.
anoreksi
Anorexia Nervosa, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla
beliren psikolojik bir bozukluktur. Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile ba
anoreksi
Anorexia Nervosa, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla
beliren psikolojik bir bozukluktur. Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile ba
anterograd amnezi
Zamanda
belli bir noktadan önceki olayları anımsayamama.
apraksi
Belli bir amaca yönelik hareketleri yerine getirememe.
atropin
Belladonna (Güzel Avrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir. Tıpta çok değişik kullanım alanları vardır. Örneğin, göz dibinin muayenesinde, göz bebeğinin genişletilmesi için, ayrıca anesteziden önce üst solunum yollarında salgıların azaltılması
ayak çıbanı
Ayak derisindeki ter bezleri ve kıl keselerinin mikroplanması sonucu ortaya çıkar. Çıban yerinde, ilk önce sert ve kırmızı bir kabartı
belirir. Ağrı vardır. Sonra iltihaplanır. Çıbanı sıkmamak gerekir.
ayak şişmesi
Ayak şişmesi; uzun süre ayakta durma, dolaşım sisteminin yetersiz olması, ge
belik, uzun süre hareketsiz kalma veya incinme, burkulma sonucu ortaya çıkar.
aybaşı kanaması azlığı
Aybaşı kanının normal miktarı; sağlam kadınlarda 7-77 gram arasında değişir. Çoğunda 27-75 gram arasındadır. Ortalama miktar 50 gram kabul edilir. Aybaşı kanının yukarıda
belirtilen miktarlardan az olması, çoğunlukla ruhsal durumla veya kansızlıkla ilgilidir.
aybaşı kanaması yokluğu
Genç bir kız buluğ çağına geldiği halde, aybaşı görmeye başlamamışsa, aybaşı yokluğundan söz edilir. Bu durum karaciğer hastalıklarından, kansızlıktan veya tiroit bezi bozukluğundan kaynaklanabilir. Öncelikle nedeni bulmak gerekir. Normal aybaşı gören kadının da; kansızlık, karaciğer rahatsızlıkları, beslenme bozuklukları, veya tiroid bezi hastalıkları sonucu aybaşı kanamaları kesilebilir. Öte yandan aybaşı yokluğu, ge
beliğin veya menapozun işareti olabilir.
aybaşı kanamasının gecikmesi
Normal olarak zamanı geldiği halde aybaşı kanaması başlamazsa; ge
belik, kansızlık, tiroid veya karaciğer hastalıkları akla gelebilir. Ayrıca yorgunluk, sinirlilik veya adetten kesilme de düşünülebilir.
backache
sırt ve
bel bölgesinde hissedilen ağrı.
backbone
Omurların oluşturduğu
bel kemiği. Columna vertebralis
bağışıklık (immünite)
Belirli bir mikroorganizmaya karşı vücudun direncidir. Aktif ve pasif olmak üzere iki tip bağışıklık vardır. Aktif immünite, hastalığın, çok hafif de olsa, bizzat geçirilmesiyle oluşur. Hastalığa neden olan organizmalar, vücutta antikor reaksiyonları uyan
basur
Son bağırsakta bulunan siyah kan damarlarının genişleme, şişme ve kanamalarına; halk arasında basur, tıp dilinde hemoroid denir. Başka bir hastalığın da
belirtisi olabilir. Kabızlık, hamilelik, şişmanlık, soğuk yerlerde fazla oturma, alkol alışkanlığı ve son bağırsaklardaki bazı hastalıklar, basura neden olur. Basurlar iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır. İç basur; makatın içinde meydana gelen basurlara verilen isimdir. Dış basur; makatın dışında, küçük, yuvarlak, eflatuni renkte tümörlerdir. Tedavide ilk şart, kabızlığı gidermektir.
bayılmalar
Geçici olarak uyanıklık halinin kaybolmasına halk arasında bayılma tıp dilinde senkop denir. Bu durumda beyin hücrelerine giden oksijen azalmıştır. Bayılmanın nedeni; yorgunluk, uzun süre ayakta kalmak, ani heyecanlar, tansiyon yüksekliği, ge
belik, kansızlık, damar sertliği ve kalp hastalıklarıdır. Bayılmadan önce baygınlık hissi gelir. Sonra yüz kül rengini alır. Arkasından da terleme, çarpıntı, göz kararması ve baş dönmesi görülür. Bu gibi durumlarda yapılacak ilk iş hastayı hemen yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmektir. Sonra yüzüne su serpilir ve amonyak koklatılır.
böbrek iltihabı
Böbreklerin iç kısımlarının iltihaplanmasıdır. Tıp dilinde piyelonefrit adı verilir. İki çeşiti vardır: Akut Böbrek İltihabı : Ani olarak ortaya çıkan, titreme, kaburga altlarında ve yanlarında başlayıp, kasıklara kadar yayılan bir ağrı ile kendini gösterir. Sık sık idrara gitmek ihtiyacı duyulur. İdrar çıkarken de yanma ve ağrı hissedilir. İlk önlem olarak
belin iki yanına sıcak su torbası konur. Bol su, limonata ve açık çay içilir. Kronik Böbrek İltihabı : Akut böbrek iltihabının gereği gibi tedavi edilmemiş olması, kronik böbrek iltihabının başlıca nedenidir. Hastada iştahsızlık, ateş, halsizlik, baş ağrısı, ağrılı idrar etme ve
bel ağrıları görülür. Yapılacak ilk iş, bol bol meyva suları içmek ve aşağıdaki reçetelerden birini uygulamaktır. Ayrıca tuz ve hayvani gıdalar azaltılmalıdır.
burun tıkanıklığı
Saman nezlesi ve sinüzitte görüldüğü gibi, başka bir hastalığın da
belirtisi olabilir
calcinosis (kalsinosis)
Vücudun yumuşak dokularında kalsiyum ve kalsiyum tuzlarının toplanması ile
belirgin durum.
çil (efelit)
Deride, güneşe maruz kalma sonucu
beliren, ufak lekelerdir. Bunlar, daha fazla, lokalize güneş yanıklarına benzetilebilir ve ekseriyetle sarışın veya kızıl saçlılarda görülen melanin pigmenti birikimidir.
damar sertliği
Vücuttaki kan damarlarının bir kısmının veya tamamının sertleşmesi sonucu, esnekliklerini keybetmesine; halk arasında damar kireçlenmesi tıp dilinde ise Arterio Skleroz veya Atheremo denir. Nedeni, kan damarlarının iç kısımlardaki hücrelerin esnekliğini kaybedip, zayıflaması veya kandaki yağlı maddelerin birikinti yaparak, damarı darlaştırmasıdır. Belirtileri baş dönmesi, baş ağrısı, titreme, yürürken sendeleme, düşünme ve öğrenme gücünde zayıflama, sinirlilik veya damarın sertleştiği bölgelerde ağrılar görülür. İlk
belirtiler görüldüğünde önlem alınacak olursa, korkulacak bir şey yoktur. Hastanın neşe ve cesaretini kaybetmemesi ve doktorun tavsiyelerini yerine getirmesi iyileşmede atılacak ilk önemli adımdır. Damar sertliği teşhisi konan kimse, perhiz yapmalı, alkol ve sigara gibi keyif verici maddeleri bırakmalı, yumurta, tereyağı ve benzeri yiyecekleri terk etmeli, tuzu da azaltmalıdır. Ayak damarlarında meydana gelebilecek herhangi bir hastalığı önlemek için de dar ayakkabı giymekten kaçınmalıdır.
deri iltihabı
Çoğunlukla kullanılan sabun, deterjan, boyalar ve bazı bitkilerin neden olduğu bu hastalığa tıp dilinde Dermatit denir. Tedaviye deride iltihaplanmaya sebep olan şeyi
belirleyip, onu terk etmekle başlanır.
dil iltihabı
Tıp dilinde Glossit denilen bu iltihaplanmanın nedeni, çürük dişler, dişeti iltihabı, sigara, çok sıcak veya çok soğuk şeyler yemeyi alışkanlık haline getirmiş olmaktır. İhmal etmemek gerekir. Çünkü dil kanseri veye dil ülseri
belirtisi de olabilir. Mutlaka doktora başvurmak gerekir. Yapılacak ilk iş, sigarayı bırakmak, çürük dişleri tedavi ettirmek, ve kötü alışkanlıkları terk etmektir.
dil ülseri
Dilde görülen; etrafı kırmızı, içi su dolu küçük kabarcıklar, dil ülserinin
belirtisi olabilir. Derin ve sert kenarlı dil yaralarında, mutlaka doktora başvurmak gerekir. Diğer dil yaraları, hazımsızlık veya gripten kaynaklanabilir.
disfazi
Fokal nörolojik
belirti olan konuşma bozukluğu.
dizanteri
Bulaşıcı ve salgın bir hastalıktır. Hastada, ishal görülür. Dışkısı kanlı ve sümüklüdür. İştahsızlık karın ağrısı ve ateş de vardır Su veya besinlerle bulaşır. İki çeşit dizanteri vardır. Amipli Dizanteri : Vücuda mikrop girmesinden 10-21 gün sonra hastalık
belirtileri ortaya çıkar. Hastada kanlı ishal, ateş, karın krampları, kilo kaybı, ve halsizlik görülür. Basilli Dizanteri : Mikrobun vücuda girmesinden 2-7 gün sonra
belirtileri ortaya çıkar. Hastalığın salgın halini almasında kara sinekler başrolü oynar. Hastada; kanlı ve balgam kıvamında ishal, karın ağrısı, halsizlik ve ateş görülür. Yapılacak ilk iş; hastayı, sağlamlardan ayırmaktır.
düşük
Fetusun, ge
beliğin 28. haftasından önce ölümü, ve rahmin (uterusun) dışına atılmasıdır.
eidetic imge
Önceden algılanan nesnelerin zihinde net bir şekilde canlandırılması. Neredeyse varsanı canlılığında görsel
bellek.
eklampsi
İlerlemiş ge
beliklerde veya doğumdan hemen sonra yüksek kan basıncı, ödem ve idrarda protein yükselmesi ile karekterize nöbetler ve önlem alınmazsa bilincin kaybolması hali.
eklampsi
Ge
belerde plasentadan gelen toksinlerle oluşan bilinç kaybı ve konvulsiyonlarla birlikte seyreden tablo.
ekzema
Deride kızarıklık, şişme, veziküller, kaşıntı gibi
belirtilerle görülen cilt rahatsızlığı. Akut ve Kronik diye ayrıldığı gibi Yaş ve Kuru ekzema cinsleri de vardır.
epispadias
Uretranın ön duvarının yokluğu sonucu uretranın penisin üst yüzeyine açılmasıyla
belirgin doğuştan anomali.
fetus
Üçüncü ge
belik ayı başından doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen isim.
frengi
Zührevi bir hastalıktır. Bulaşıcıdır. Tıp dilinde sifilis denir. Frengili kadının doğurduğu çocuğa, doğuştan geçmesi şekli istisna edilirse; hemen hemen her zaman cinsel ilişkiyle geçer. Mikrop vücuda girdikten 3 hafta sonra
belirtilerini göstermeye başlar. Mikrobun vücuda girdiği yerde, yani erkeklerde peniste, kadınlarda vajinada Şankr adı verilen bir yara meydana gelir. Bu yara dudakta, meme ucunda, makatta veya parmaklarda da görülebilir. Zamanla akıntılı bir yara haline gelip; çevresi kızarır ve sertleşir. Mikrobun vücuda girmesinden 6-12 hafta sonra hastada; baş ağrıları, ateş, boğaz ağrısı, deri döküntüleri ve iştahsızlık, görülmeye başlar. 6 ay sonra ise, mikrop vücudun
belli başlı organlarına oturur. Tedaviye en kısa zamanda başlanması gerekir.
gastrit
Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir. Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır. Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir. Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu
belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar. Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir.
geğirmek
Çoğunlukla sinirli kimselerde görülür. Bunlar yemeklerde haddinden fazla hava yutarlar. Ayrıca geğirme mide veya safra kesesi hastalıklarının bir
belirtisi olabilir. Bu nedenle esas nedeni tespit etmek gerekir.
gıda zehirlenmeleri
Gıda zehirlenmeleri; çoğunlukla bayatlamış ve bozuk yiyecekler veya bayat balık yedikten sonra görülür. Belirtileri : Hasta solumakta, yutkunmakta güçlük çeker. Kaslarında ağrı ve kramplar vardır. Baş dönmesi, halsizlik, mide ağrısı ve bulanık gördüğünden şikayet eder. Bazı hastalarda kabızlık, bazılarında da ishal görülür. Yapılacak ilk iş, hastayı kusturmaktır. Gerekiyorsa sunni solunum da yapılır. Vakit kaybetmeden hastaneye götürülür.
guatr
Tiroid bezinin büyümesi sonucu ortaya çıkan ve boynun ortasında, yutkundukça aşağı yukarı hareket eden şişlikle kendini
belli eden bu hastalığa guşa veya cedre de denir. Tıp dilindeki adı strumadır. Guatr, özellikle geceleri nefes darlığı yapar. Bazen de rahatsız edici öksürüklere neden olur. İki çeşit guatr vardır. Basit Guatr : Bu çeşit guatrda tiroid bezi balon gibi şişer. Nedeni alınan iyotun yetersiz olmasıdır. Dağlık bölgelerde oturanlarda, ergenlik yaşlarında ve hamilelerde çok görülür.
havale
Vücut kaslarının ani ve şiddetli olarak kasılması sonucu ortaya çıkan duruma havale denir. Büyüklerde havale çoğunlukla sara nöbetleri sırasında görülür. Küçük çocuklarda görülen havale, sinir sisteminin değişik nedenler karşısında göstermiş olduğu bir tepkidir. Bu tepkiler de; kemik hastalıkları, yüksek ateş, boğmaca, devamlı hazımsızlık, bağırsak şeritleri veya diş çıkarmalardan kaynaklanabilir. Ayrıca bu duruma sinir sistemi veya beyinde meydana gelen bir hastalık da neden olabilir. Havale geçiren çocuğun gözleri sabit bir noktaya çevrilir, çenesi de kenetlenir. Dudakları, yüz kasları, kol ve bacakları, önce şiddetli bir şekilde kasılır, sonra da çırpınmaya başlar. Ağzından da köpük gelir. Bütün bunlar bir iki dakika devam eder. Sonra bütün
belirtiler kaybolup, uykuya dalar. Hastalığın bir nedenini bulmak için mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Bu arada çocuğu sessiz, loş bir odaya yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmek faydalıdır.
herpes simpleks
Aynı adı taşıyan virüsün sebep olduğu çeşitli deri ve mukoza bölgelerinde yaygın, küçük, içi sıvı dolu oluşumlar ile
belirgin virütik enfeksiyon.
horlama
Horlamanın nedenleri çeşitlidir. Derin bir uyku, sırt üstü yatmak horlamaya neden olabileceği gibi; burun polipleri, burnun çarpık olması, burun iltihabı, burunda ahtapot ve ağzı kapayamamak da neden olabilir. Yan yatarak uyumak,
belin tam ortasına küçük bir lastik top koyarak yatmak horlamayı önler. Bu tedbirlerle geçmeyen horlamalarda, gerçek neden bulunup ona göre bir tedavinin uygulanması gerekir.
idiopatik trombositopenik purpura (ıtp)
Deri ve mukozalarda yaygın kanama odakları yanında, hafif travma sonucu kolayca kanama görülmesi, trombosit sayısının azalması ve kanama zamanının uzaması ile
belirgin, sebebi bilinmeyen purpura (deri ve mukozalardaki küçük kanama) şekli.
idrar tutukluğu
Mesane (idrar torbası) dolu olduğu halde idrar yapılamaz. Karnın alt bölgesi gerginleşmiştir. Bastırılınca ağrı hissedilir. Tıp dilinde akut retansiyon adı verilen bu durumun nedenleri çeşitlidir. Örneğin, böbreklerde taş, prostat büyümesi, idrar yollarının doğuştan kusurlu olması, fazla miktarda alkol içmek, mesane felci,
belsoğukluğu, sinir hastalıkları veya üşütmek idrar tutukluğuna neden olabilir. İlk tedbir olarak hastanın karnına içinde sıcak su olan bir şişe konur. Sıcak su ile banyo yapılırken, idrar çıkarmaya çalışılır.
idrar yollarında yanma
İdrar yollarında veya idrar yaparken yanma çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Belsoğukluğu, ülser, mesane iltihabı, prostat iltihabı, mesane uru, yumurtalık iltihabı, apandisit düşünülebilir. Bu nedenle tedaviye geçmeden önce, hastalığı doğuran nedeni tespit etmek gerekir. Tedavi, hastalığı doğuran nedene göre yapılır.
idraryolları iltihabı
İdrar torbası iltihabı; idrar yolları taşı,
belsoğukluğu veya eklem hastalıklarının neden olduğu bir hastalıktır. Çok içki içenlerde görülür. İdrar yollarında acıma hissedilir. Tedaviye yardımcı olmak için bol miktarda su içilir, sıcak banyolar yapılır.
imminent abortus
Düşük tehdidi altındaki ge
belik.
isteri
Psikonevrozlar grubuna giren bir çeşit hastalıktır. Tıp dilinde babinski hastalığı veya pithiatisme adı verilir. Hastalığın
belirtileri; hastanın sosyal ve entellektüel seviyesine göre değişir. Hastanın gayesi, çevresinin ilgisini üzerine çekmektir. Bunun için aşağıdaki şikayetlerin biri veya birkaçı birden görülebilir. Hastada; ağrılar, baş dönmesi, bayılma, iştahsızlık, titreme, boğazında düğümlenme duygusu, kaslarda gerilme, geçici körlük, sağırlık, herhangi bir uzuvda uyuşma, hafıza kaybı görülür. Tedavinin temeli telkindir.
iştahsızlık
Soğuk algınlığı, mide rahatsızlıkları, bağırsak hastalıkları, karaciğer hastalıkları, safra kesesi hastalıkları, böbrek veya kalp hastalıkları, kadınlarda aybaşı halleri, isteri, yorgunluk, can sıkıntısı, iştahsızlık gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Tedaviye yemekleri
belirli saatlerde yemeye alışmakla başlanabilir. Üzücü ve sıkıcı olaylardan uzak durmaya çalışılır. Nedeni bulmak için doktora başvurulur.
Bel için Şifalı Bitkiler
brokoli
Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler. Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor. İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.
ceviz
Yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Bitki bilimcilere göre bol miktarda A, B1, B2, C, E ve K vitaminleri ile Chinon Juglon adlı aktif madde içeren cevizin hem içi, hem ağacının kabukları hem de yaprakları pek çok sağlık sorununa iyi geliyor. Her sabah kahvaltıda bir miktar ceviz içi yenmesinin zekayı geliştirdiğini belirten uzmanlar, yeşil ceviz meyvelerinin kabukları kaynatılarak içildiğinde erkeklerde cinsel gücü artırdığını belirtti. Vücudu besleyip güçlendiren cevizin yararlarından bazıları şöyle sıralanıyor: • Nasırlar üzerine konulan ceviz yağı zamanla bunların yok olmasını sağlar. • Taze dalların kabukları ve meyvelerinin kabukları ile karıştırılıp kaynatılarak elde edilen sıvı mideyi kuvvetlendirir. • Ceviz yapraklarından yapılan çay iştah açar, mideyi kuvvetlendirir, boğaz hastalıklarına iyi gelir. • Bir miktar ceviz yaprağı banyo suyuna karıştırılırsa cilt hastalıklarına iyi gelir. • Ceviz yaprakları pişirilerek çıbanların üzerine sarılırsa iyileşmesini sağlar. • Ceviz yağı yüz lekelerinin üzerine sürülüp masaj yapılırsa lekeler yok olur.
enginar
Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur. Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikler.
havuç tohumu
Dauci carotae Midevi, gaz söktürücü, gebeliği önleyici ve cinsel gücü artırıcıdır.
hurma
Kalbimizin yeni dostu bulundu: Hurma Bugüne dek kalp ve damar hastalıklarından korunmada elmanın sihirli gücü biliniyordu. İsrailli bilimadamları kalbin gerçek dostunun hurma olduğunu kanıtladı. İsrailli bilim adamları, hurmanın, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için önerilen elmadan daha etkili olduğunu açıkladılar. İsrail'de yapılan bir araştırmada, elma ve hurmanın yararları karşılaştırıldı. Hurmanın lif, mineral ve fenol açısından zengin olduğunu söyleyen bilim adamları, elmada daha fazla bakır ve çinko bulunduğunu, buna karşılık hurmada sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demir miktarlarının elmadan iki kat fazla olduğunu belirttiler. Bilim adamları, düzenli yenilmesi halinde kalp ve damar hastalıkları riskini azaltan bu meyvelerin içindeki yararlı maddelerin daha çok kabuklarında bulunduğunu kaydettiler.
kebabiye
Cubebae Solunum sistemi antiseptiğidir. Belsoğukluğunda kullanılır.
kiraz
Aspirin yerine kiraz Kiraz yemek ağrıların dindirilmesinde aspirinden çok daha etkili oluyor. Michigan eyaletinde yaşayanlar, bu yörede çok yetiştiğinden, bol bol kiraz yiyorlar. Kimileri bu meyvenin gut ve mafsal iltihabından kaynaklanan ağrılara birebir olduğunu ileri sürüyor. Michigan Eyalet Üniversitesi'nden Muraleedharan Nair kirazda bulunan ve ''antosiyanin'' olarak bilinen kırmızı renkteki kimyasalların bu etkiyi yaratabileceğine dikkat çekiyor. Nair ve ekibi genelde uygulanana deneylerden yararlanarak söz konusu belişimlerin aspirin ve ibuprofen gibi ağrı kesicilerde bulunan enzimleri içerip içermediğini araştırdı. Ardından kimyasalların serbest radikallerin zararlı etkilerini yok edici özelliklerini inceleyerek bunları vitaminlerle karşılaştırdı. Sonuçta, 20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu görüldü. Kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve Ca vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yarattığına da tanık olundu. Nair'e göre, günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla özdeş etki yaratıyor. Nair kirazdaki antosiyaninin tablete dönüştürülmesine çalışıyor.
mersin yağı
Oleum Myrti Dahilen bronşit, verem ve belsoğukluğu gibi hastalıkların tedavisinde ve şeker hastalığına karşı kullanılmaktadır.