ağrılı aybaşı hali
Tıp dilinde dysmenorrhoea/dismenore denilen bu hâl, özellikle ay
başı kanamasının
başladığı ilk gün görülür. Bazı kimselerde, ağrılar ay
başı kanamasının
başlamasından bir kaç gün önce ortaya çıkar ve kanamanın
başlamasıyla kesilir. Bir kısmında da kanama
başlamadan, kanama görülen günlerde ve sonraki birkaç gün içinde hissedilir. Bu çeşit ağrılara, çoğunlukla 18-24 yaşları arasındaki kadınlarda rastlanır. Ağrı, göbek altında veya bacakların üst kısmında kasılmalar şeklinde
başlar. Kusma görülebilir. Yüz, sararır ve terleme artar.
aşırı aybaşı kanaması
Ay
başı görme arasındaki süre normaldir. Fakat kanama çoktur ve normal süresinden fazla devam eder. Nedenleri çeşitlidir: rahimde ur, rahim çarpıklığı, yorgunluk, sinir bozukluğu, ateşli hastalıklar veya evlilik hayatındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanabilir.
aybaşı düzensizliği
Ay
başı kanaması normal olarak 2-7 gün sürer. Normal olarak 28 günde bir görülen ay
başı kanaması, bazı hallerde vaktinden önce veya sonra da görülebilir. Nedeni; asabi krizler, hormon dengesizliği veya bünye zayıflığı olabilir.
aybaşı kanaması azlığı
Ay
başı kanının normal miktarı; sağlam kadınlarda 7-77 gram arasında değişir. Çoğunda 27-75 gram arasındadır. Ortalama miktar 50 gram kabul edilir. Ay
başı kanının yukarıda belirtilen miktarlardan az olması, çoğunlukla ruhsal durumla veya kansızlıkla ilgilidir.
aybaşı kanaması yokluğu
Genç bir kız buluğ çağına geldiği halde, ay
başı görmeye
başlamamışsa, ay
başı yokluğundan söz edilir. Bu durum karaciğer hastalıklarından, kansızlıktan veya tiroit bezi bozukluğundan kaynaklanabilir. Öncelikle nedeni bulmak gerekir. Normal ay
başı gören kadının da; kansızlık, karaciğer rahatsızlıkları, beslenme bozuklukları, veya tiroid bezi hastalıkları sonucu ay
başı kanamaları kesilebilir. Öte yandan ay
başı yokluğu, gebeliğin veya menapozun işareti olabilir.
aybaşı kanamasının gecikmesi
Normal olarak zamanı geldiği halde ay
başı kanaması
başlamazsa; gebelik, kansızlık, tiroid veya karaciğer hastalıkları akla gelebilir. Ayrıca yorgunluk, sinirlilik veya adetten kesilme de düşünülebilir.
aybaşı kanamasının uzun sürmesi
Normal ay
başı kanaması 2-7 gün devam eder. Bazı kimselerde bu süre uzar. O zaman rahimde ur veya kist olduğundan, yumurtalıkların üşütülmüş olmasından, sinir veya kalp hastalığından şüphe edilir. Tedaviye geçmeden önce esas nedeni bulmak gerekir. Önemli bir durum yoksa aşağıdaki reçetelerden arzu edilen uygulanır.
baş ağrıları
Baş ağrıları çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Bunlar; şöyle sıralanabilir. Aşırı yemekten sonra görülen veya açlıktan kaynaklanan
baş ağrıları. Göz, kulak veya burun hastalıklarından kaynaklanan
baş ağrıları. Ateşli hastalıkların neden olduğu
baş ağrıları. Alkol kullanmanın neden olduğu
baş ağrıları. Kafa bölgesinde meydana gelen, kırık, ezik, çatlak veya sarsıntılardan kaynaklanan
baş ağrıları. Beyin urlarının neden olduğu
baş ağrıları. Kahve tiryakilerinde kahvesizlikten doğan
baş ağrıları. Kabızlık çekenlerde görülen
baş ağrıları. Saralılarda görülen
baş ağrıları. Çikolata, sarımsak, lahana, yeşil biber, kuru yemiş yedikten sonra görülen, alerjik
baş ağrıları. Menenjit hastalığının neden olduğu
baş ağrıları. Fazla miktarda şekerli yiyecek yemekten doğan
baş ağrıları. Diş hastalıklarının neden olduğu
baş ağrıları. Fazla çalışma ve ruhi çöküntülerin neden olduğu
baş ağrıları. Baş ağrılarının gerçek nedenini bulabilmek için mutlaka doktora
başvurulmalıdır.
başdönmeleri
Hasta, kendisinin veya etrafındaki eşyanın boşlukta döndüğünden şikayet eder. Tıp dilinde vertigo denen
baş dönmelerinin nedenleri çeşitlidir. Bunlardan
başlıcaları şunlardır: Kulak ağrısı. Araç tutmaları. Ani hava değişimi. Bazı göz hastalıkları. İlaç zehirlenmeleri. Düşük veya yüksek tansiyon. Damar sertliği ve bazı kalp hastalıkları. Kansızlık ve kan hastalıkları. Mikrobik hastalıklar. Beyin hastalıkları. Sara ve bazı ruh hastalıkları. Tedaviye
başlanmadan önce hastalığın gerçek nedeninin tespit edilmesi gerekir. Baş dönmelerine yapılacak ilk iş; hemen oturmak veya öne eğilmek ve mümkünse hemen yatmaktır. Baş dönmesi sık sık oluyorsa mutlaka bir doktora gitmek gerekir.
ağız yaraları
Ağız yaraları, "basit" ve "derin" veya "sert kenarlı" yaralar olmak üzere iki grupta toplanabilir. Çoğunlukla, üşütme veya hazımsızlıktan kaynaklanır. Yaraların etrafı, kırmızı bir çizgi ile çevrilidir. Başlangıçta, içi su dolu kabarcıklar halindedirler. Sonradan patlayarak etrafa yayılır ve sancılı ağrılara neden olurlar. Çocuklarda; kızamık ve çiçek hastalıkları sırasında da aynı yaralar meydana gelebilir.
akondroplazi
Tedavisi olmayan, sebebi bilinmeyen kalıtsal bir cücelik tipidir. Gövde normal büyüklüte olup, kol ve bacaklar anormal derecede kısa ve
baş normalden büyüktür.
akromegali
Beyin tabanında bulunan hipofiz bezinin ön bölümünün aşırı çalışmasına bağlı bir durumdur. Büyüme tamamlanmadan, kemiklerin uzaması sona ermeden erken çağlarda
baş gösterirse gigantism adı verilen dev görünüm oluşur. Bozukluk büyüme çağının bitiminden son
anilingus
Anüsün bir
başka kişinin ağzıyla, diliyle ya da yabancı bir cisimle uyarılması.
apandisit
Körbağırsağın iltahaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Müzmin apandisitte; kat’iyetle ilaç verilmez. Ameliyat gerekir. Had apandisit; karnın ortasından
başlayıp, sağ alt kısma yerleşen bir ağrı ile kendini gösterir. Hazımsızlık ve gazdan şikayet edilir. Kusma görülebilir bazen de miğde bulantısı olur.
asetabulum
Uyluk kemiğinin
başının, kalça kemiği ile eklem yaptığı çukurluk
astım
Hasta, kriz geldiği zaman soluk almakta zorluk çektiğini zanneder, gerçekte nefes vermekte zorluk vardır. Bunun nedeni de, akciğerlerdeki küçük hava borularının daralmasıdır. Buralardan geçen hava, ıslığa benzeyen bir ses çıkarır, ki buna hırıltı denir. Astım, bir kaç grup nedenden kaynaklanır. Bunların
başında da bünye gelir. Yani, bazı kimselerde
baş ağrısı ne kadar tabi bir şeyse, diğerlerinde de astım o kadar doğaldır. Bazı kimseler, toz, kıl, yumurta, süt, aspirin, çiçek tozu ve benzeri şeylere karşı hassastırlar. Bu hassasiyet, astım krizleri şeklinde kendini gösterir. Tedavi için, hastayı etkileyecek bu unsurların ortadan kaldırılması yapılacak ilk iştir. Aşırı heyecan veya korku da astım krizine yol açabilir. Bu gibi durumlarda hastayı sakinleştirmek yapılacak ilk iştir. Bazı kimselerde de, Had Bronşit sonucu astım krizi görülebilir. Kalp yetmezliği de astım krizine neden olabilir.
astigmatlık
Göz yuvarlağı çaplarının düzensiz olması sonucu ortaya çıkan bir çeşit göz bozukluğudur. Hasta; noktaları bir çizgi halinde görür. Çoğunlukla doğuştandır. Miyopluk veya hipermetroplukla beraber de görülebilir. Bazı astigmatlar,
baş ağrılarından da şikayet ederler. Tedavi için doktorun vereceği gözlüğü kullanmak gerekir.
ateş
Vücut sıcaklığının yükselmesine ateş denir. Vücut sıcaklığı bedenin her yerinde aynı değildir. Örneğin; termometre ağıza konulduğunda görülen ısı, koltuk altına konulduğunda gösterdiği ısıdan 0,5 derece daha düşüktür. Diğer taraftan, vücut ısısı gün boyunca da 0,5 derece oynar. Sabahın erken saatlerinde ısı düşük, akşam saatlerinde yüksektir. Vücut ısısı 36,2 - 37,5 arasında ise normaldir. Ateşle birlikte; üşütme, titreme,
baş ağrısı, bunalma, huzursuzluk, vücut kırgınlığı, iştahsızlık, kabızlık, sayıklama, havale veya koyu renkli idrar çıkarmada görülebilir. Ateşin nedeni, genellikle soğuk algınlığı, grip, bademcik iltihabı, boğaz ağrısı, bronşit, sinüzit, kulak iltihabı, bağırsak iltihabı veya böbrek hastalıklarından biri olabilir. Bu nedenle tedaviden önce nedeni tespit etmek gerekir.
bademcik iltihabı
Bademciklerin iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir. Bademcikler şiş, kırmızı ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir. Yutkunma sırasında ağrı yapar. Hastada kırıklık,
baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır. Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile
başlar. Gereği gibi tedavi edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp hastalıklarına neden olabilir.
bağırsak kanaması
Önemli bir hastalığın işareti olabilir. Önce kanamanın nedenini tespit ettirmek gerekir. Kısa sürede kesilmeyen kanamalarda mutlaka doktora
başvurmak gerekir.
balanitis
Penis
başı iltihabı
basur
Son bağırsakta bulunan siyah kan damarlarının genişleme, şişme ve kanamalarına; halk arasında basur, tıp dilinde hemoroid denir. Başka bir hastalığın da belirtisi olabilir. Kabızlık, hamilelik, şişmanlık, soğuk yerlerde fazla oturma, alkol alışkanlığı ve son bağırsaklardaki bazı hastalıklar, basura neden olur. Basurlar iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır. İç basur; makatın içinde meydana gelen basurlara verilen isimdir. Dış basur; makatın dışında, küçük, yuvarlak, eflatuni renkte tümörlerdir. Tedavide ilk şart, kabızlığı gidermektir.
bayılmalar
Geçici olarak uyanıklık halinin kaybolmasına halk arasında bayılma tıp dilinde senkop denir. Bu durumda beyin hücrelerine giden oksijen azalmıştır. Bayılmanın nedeni; yorgunluk, uzun süre ayakta kalmak, ani heyecanlar, tansiyon yüksekliği, gebelik, kansızlık, damar sertliği ve kalp hastalıklarıdır. Bayılmadan önce baygınlık hissi gelir. Sonra yüz kül rengini alır. Arkasından da terleme, çarpıntı, göz kararması ve
baş dönmesi görülür. Bu gibi durumlarda yapılacak ilk iş hastayı hemen yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmektir. Sonra yüzüne su serpilir ve amonyak koklatılır.
bel gevşekliği
Cinsel ilişki sırasında, meninin vaktinden önce boşalmasına verilen isimdir. Halk arasında erken boşalma. Tıp dilinde ise ejakulasyon denir. Nedeni çoğunlukla ruhsaldır. Tedaviye sinirleri dinlendirmek, açık havada dolaşmak, sabah akşam ılık banyo yapmak ve hazmı kolay şeyler yemekle
başlanır.
böbrek iltihabı
Böbreklerin iç kısımlarının iltihaplanmasıdır. Tıp dilinde piyelonefrit adı verilir. İki çeşiti vardır: Akut Böbrek İltihabı : Ani olarak ortaya çıkan, titreme, kaburga altlarında ve yanlarında
başlayıp, kasıklara kadar yayılan bir ağrı ile kendini gösterir. Sık sık idrara gitmek ihtiyacı duyulur. İdrar çıkarken de yanma ve ağrı hissedilir. İlk önlem olarak belin iki yanına sıcak su torbası konur. Bol su, limonata ve açık çay içilir. Kronik Böbrek İltihabı : Akut böbrek iltihabının gereği gibi tedavi edilmemiş olması, kronik böbrek iltihabının
başlıca nedenidir. Hastada iştahsızlık, ateş, halsizlik,
baş ağrısı, ağrılı idrar etme ve bel ağrıları görülür. Yapılacak ilk iş, bol bol meyva suları içmek ve aşağıdaki reçetelerden birini uygulamaktır. Ayrıca tuz ve hayvani gıdalar azaltılmalıdır.
bronşit
Akciğerlere giden havayollarının iç yüzündeki zarın iltihaplanmasıdır. Akut ve kronik olarak iki gruba ayrılır. Akut Bronşit : Genellikle grip, kızamık, boğmaca veya tifo gibi hastalıklar sırasında görülür. Sisli ve soğuk havalarda çok rahatsız olurlar. Hastalığın
başlangıcında kuru ve ağrılı öksürük, az yapışkan balgam, sonraları sümüksü cerahatli balgam ile hafif ateş ve halsizlik görülür. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Kronik Bronşit : Bu çeşit bronşitte; havayollarını yağlayan bezler büyümüş, iç yüzlerinde bulunan tüyler görevini yapamaz olmuştur. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Her iki bronşitte de yapılacak ilk iş sigarayı bırakıp istirahat etmektir.
burun akıntısı
Burun akıntısının nedeni; nezle, saman nezlesi, sinüzit, müzmin nezle, alerjik burun iltihabı veya burna herhangi birşey kaçmış olmasıdır. Ayrıca kızamık
başlangıcında da görülür.
burun kanaması
Çeşitli nedenlerden kaynaklanan burun kanamalarına tıp dilinde epistaksis denir. Genç erkeklerde genellikle ergenlik dönemlerinde, genç kızlarda ise, çoğunlukla ay
başı kanamaları sırasında görülür. Bir de; yüksek tansiyonun neden olduğu burun kanamaları vardır. Gençlerde görülen ve önemli olmayan burun kanamaları çok kolay durdurulur ve korkulacak bir şey yoktur. Tansiyon yüksekliğinden kaynaklanan ve genellikle orta yaşlarda görülen burun kanamalarını durdurmak ise biraz zordur. Yapılacak ilk iş hastayı hemen oturtmak,
başını öne doğru hafifçe eğip, burnunun kanayan deliğini on dakika kadar bastırmak, bu sırada ağızdan nefes almasını ve yutkunmasını söylemektir.
burun tıkanıklığı
Saman nezlesi ve sinüzitte görüldüğü gibi,
başka bir hastalığın da belirtisi olabilir
cerrahi
Tıbbın en eski dallarından biridir. İlaçla ya da
başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır.
çağrışım (fikir iştirakı)
Bir düşüncenin, fikrin, anının kendiliğinden otomatik olarak
başka düşünceleri bilinç alanına getirmesidir.
çevresellik
Amaca varmakta geciken dolaylı konuşma, eninde sonunda
başlangıçtaki noktada arzulanan hedefe ulaşır; ayrıntılar ve parantez içi konuşmaların fazlalığıyla karakterizedir.
çiçek hastalığı
Tıp dilinde variola denilen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalık şiddetli titreme ve 41 derece ateşle ortaya çıkar. Hastalık mikrobunun vücuda girmesiyle ortaya çıkması arasında geçen süre 10-14 gündür. Hasta istirahat ettirilir ,
başkaları ile görüşmesi yasaklanır. Doktorun tavsiyelerine uyulur. Bol su ve şerbet içirilir.
çocuk felci
Omuriliğin ön kordonlarının iltihaplanması sonucu felçle neticelenen bir hastalıktır. Tıp dilinde poliomelitis denir. Bilhassa yaz ve sonbahar aylarında görülür. Nedeni bir çeşit virüstür. Lağım sularının yiyeceklere bulaşması, sineklerin taşıdığı mikroplar, hastalığa yakalanmış kişinin ağız ve burnundan çıkan damlacıklarla bulaşır. Çocuk felcine küçükler yakalanabileceği gibi büyükler de yakalanabilir. Hastalık mikrop kapıldıktan 7-21 gün içinde ortaya çıkar. Hastada ateş,
baş ağrısı, boğaz ağrısı, kusma, yorgunluk, boyunda kasılma, ve sırt ağrıları vardır. Hastalığın ilk günlerinde gerekli tedaviye
başlanmazsa, özellikle kol ve bacaklarda felç görülür. Hastalığın
başlangıcında hastayı diğer kimselerden ayırmak ve yatırmak gerekir. Çocuk felcinden korunmak için Salk aşısı veya Sabin aşısı yaptırmak gerekir. Bu aşının ilki çocuk 6 aylık olmadan önce, ikincisi ilk aşıdan 2 ay sonra, üçüncüsü, ikinci aşıdan 6 ay sonra yapılır. 5 ve 15 yaşlarında da tekrarlanır. Tedavi için mutlaka doktora
başvurmak gerekir.
çocuklarda gelişme bozuklukları
Çocuklarda görülen gelişme bozukluklarının çoğu kötü beslenmeden kaynaklanır. Bunun yanı sıra; geçirilen bir hastalıktan kaynaklanan veya irsi olarak da gelişme bozukluğu görülebilir. Nedeni test etmek için doktora
başvurmak gerekir.
damar sertliği
Vücuttaki kan damarlarının bir kısmının veya tamamının sertleşmesi sonucu, esnekliklerini keybetmesine; halk arasında damar kireçlenmesi tıp dilinde ise Arterio Skleroz veya Atheremo denir. Nedeni, kan damarlarının iç kısımlardaki hücrelerin esnekliğini kaybedip, zayıflaması veya kandaki yağlı maddelerin birikinti yaparak, damarı darlaştırmasıdır. Belirtileri
baş dönmesi,
baş ağrısı, titreme, yürürken sendeleme, düşünme ve öğrenme gücünde zayıflama, sinirlilik veya damarın sertleştiği bölgelerde ağrılar görülür. İlk belirtiler görüldüğünde önlem alınacak olursa, korkulacak bir şey yoktur. Hastanın neşe ve cesaretini kaybetmemesi ve doktorun tavsiyelerini yerine getirmesi iyileşmede atılacak ilk önemli adımdır. Damar sertliği teşhisi konan kimse, perhiz yapmalı, alkol ve sigara gibi keyif verici maddeleri bırakmalı, yumurta, tereyağı ve benzeri yiyecekleri terk etmeli, tuzu da azaltmalıdır. Ayak damarlarında meydana gelebilecek herhangi bir hastalığı önlemek için de dar ayakkabı giymekten kaçınmalıdır.
deri iltihabı
Çoğunlukla kullanılan sabun, deterjan, boyalar ve bazı bitkilerin neden olduğu bu hastalığa tıp dilinde Dermatit denir. Tedaviye deride iltihaplanmaya sebep olan şeyi belirleyip, onu terk etmekle
başlanır.
deri kanseri
Deri üzerinde ufak bir şişlik veya bir türlü iyileşmeyen bir yara şeklinde
başlayabilen bir çeşit kanserdir. Şişlik,
başlangıçta ufak bir yumru şeklindedir. Bir süre sonra aynı yer açılır ve yara haline dönüşür, sonra kabuk bağlar. Bu gibi durumlarda telaşlanmamak; ancak acele etmek gerekir. Erken tedavi edildiği takdirde iyileşir.
dil büyümesi
Kısa süreli dil büyümelerinde aşağıdaki reçeteler kullanılır. 2-3 günde geçmeyen dil büyümesinde, doktora
başvurmak gerekir.
dil iltihabı
Tıp dilinde Glossit denilen bu iltihaplanmanın nedeni, çürük dişler, dişeti iltihabı, sigara, çok sıcak veya çok soğuk şeyler yemeyi alışkanlık haline getirmiş olmaktır. İhmal etmemek gerekir. Çünkü dil kanseri veye dil ülseri belirtisi de olabilir. Mutlaka doktora
başvurmak gerekir. Yapılacak ilk iş, sigarayı bırakmak, çürük dişleri tedavi ettirmek, ve kötü alışkanlıkları terk etmektir.
dil ülseri
Dilde görülen; etrafı kırmızı, içi su dolu küçük kabarcıklar, dil ülserinin belirtisi olabilir. Derin ve sert kenarlı dil yaralarında, mutlaka doktora
başvurmak gerekir. Diğer dil yaraları, hazımsızlık veya gripten kaynaklanabilir.
dizanteri
Bulaşıcı ve salgın bir hastalıktır. Hastada, ishal görülür. Dışkısı kanlı ve sümüklüdür. İştahsızlık karın ağrısı ve ateş de vardır Su veya besinlerle bulaşır. İki çeşit dizanteri vardır. Amipli Dizanteri : Vücuda mikrop girmesinden 10-21 gün sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar. Hastada kanlı ishal, ateş, karın krampları, kilo kaybı, ve halsizlik görülür. Basilli Dizanteri : Mikrobun vücuda girmesinden 2-7 gün sonra belirtileri ortaya çıkar. Hastalığın salgın halini almasında kara sinekler
başrolü oynar. Hastada; kanlı ve balgam kıvamında ishal, karın ağrısı, halsizlik ve ateş görülür. Yapılacak ilk iş; hastayı, sağlamlardan ayırmaktır.
doğum sancıları
Doğum sancıları; doğumun habercisidir. Başlangıçta 20 dakikada bir gelen doğum sancıları, daha sonra sıklaşır ve her seferinde döl yatağı kasılıp, sertleşir. Sancılar sırasında kanama görülmezse korkulacak bir şey yoktur.
dolama
Şeytan tırnağı veya parmağa iğne ya da kıymık batması sonucu, tırnak dibinde meydana gelen iltihaplanmaya; halk arasında dolama, tıp dilinde paronychia denir. Başlangıçta kırmızı bir benek halindeyken daha sonra içi dolu sivilceye dönüşür. Dolama, kan zehirlenmesine neden olabilir. Bu nedenle ihmal edilmeden doktora
başvurmak gerekir. Alkol pansumanı veya sıcak su kompresi çok faydalıdır.
donmalar
Üşümenin en ağır şekline donma denir. Donan kişiyi birdenbire ısıtmamak gerekir. Böyle durumlarda yapılacak ilk iş; vücuda bir battaniye sarıp, ılık bir yere taşımak; orada
başı hafif geriye doğru olmak üzere sırtüstü yatırmak, kol ve bacaklarını soğuk su ile iyice ovmaktır. Limonsuyu ile masaj yapılabilir.
duygudurum (mood=mizaç)
Yaygın ve uzun süreli duygulanım, öznel olarak hasta tarafından yaşantılanır ve ifade edilir ve
başkaları tarafından da gözlemlenir; örnekler arasında depresyon, taşkınlık, öfke bulunur.
ekolali
Bir kişinin
başkasının sözcük veya tümcelerini psikopatolojik olarak yinelemesidir. Tekrarlayıcı ve dirençlidir. Genellikle alay ediyormuş gibi görülür. Bazen çok kısa tekrarlar veya heceler olarak görülebilir.
ekstrasistol
Kalbin normal atışlarına, fazladan atış eklenmesine Ekstrasistol bir
başka deyişle fazladan atış denir. Kalbin bir atışı, vaktinden önce olur. Sonra, bir süre atış olmaz. Bu atışlar, tek tek veya arka arkaya meydana gelir. Kalp hastalıklarında görüldüğü gibi; fazla sigara, içki içmek; heyecanlanmak ve hazmı güç yemeklerden sonra da görülebilir.
ektopi
Her hangi bir organın normal bulunması gereken yerde değilde, vücudun
başka bir yerinde olması hali.
fab sınıflaması
FAB terimi French-American-British sözcüklerinin
baş harflerinden oluşur. Akut lenfoblastik lösemi (ALL) ve akut myeloblastik lösemide (AML) neoplastik hücrelerin morfolojik özelliklerine göre yapılan bir sınıflama sistemidir. FAB sınıflaması için wright
fetus
Üçüncü gebelik ayı
başından doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen isim.
frengi
Zührevi bir hastalıktır. Bulaşıcıdır. Tıp dilinde sifilis denir. Frengili kadının doğurduğu çocuğa, doğuştan geçmesi şekli istisna edilirse; hemen hemen her zaman cinsel ilişkiyle geçer. Mikrop vücuda girdikten 3 hafta sonra belirtilerini göstermeye
başlar. Mikrobun vücuda girdiği yerde, yani erkeklerde peniste, kadınlarda vajinada Şankr adı verilen bir yara meydana gelir. Bu yara dudakta, meme ucunda, makatta veya parmaklarda da görülebilir. Zamanla akıntılı bir yara haline gelip; çevresi kızarır ve sertleşir. Mikrobun vücuda girmesinden 6-12 hafta sonra hastada;
baş ağrıları, ateş, boğaz ağrısı, deri döküntüleri ve iştahsızlık, görülmeye
başlar. 6 ay sonra ise, mikrop vücudun belli
başlı organlarına oturur. Tedaviye en kısa zamanda
başlanması gerekir.
gastrit
Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir. Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır. Tedaviye
başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir. Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma,
baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş,
baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar. Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir.
gıda zehirlenmeleri
Gıda zehirlenmeleri; çoğunlukla bayatlamış ve bozuk yiyecekler veya bayat balık yedikten sonra görülür. Belirtileri : Hasta solumakta, yutkunmakta güçlük çeker. Kaslarında ağrı ve kramplar vardır. Baş dönmesi, halsizlik, mide ağrısı ve bulanık gördüğünden şikayet eder. Bazı hastalarda kabızlık, bazılarında da ishal görülür. Yapılacak ilk iş, hastayı kusturmaktır. Gerekiyorsa sunni solunum da yapılır. Vakit kaybetmeden hastaneye götürülür.
göz ağrısı
Göz ağrısının nedenleri çeşitlidir. Az ışıkta çalışmak sonucu gözlerin yorulması, gözdeki herhangi bir kısmın iltihaplanmış olması, göze yabancı bir cisim kaçmış olması, sinüzit, yarım
başağrısı, grip, nezle ve ateşli hastalıklar göz ağrısına neden olabilir. Önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir.
göz kaşıntısı
Gözlerin kaşınması, önemli bir hastalığın işareti olabilir. Bu nedenle doktora
başvurmak gerekir.
göz sulanması
Göze toz kaçması, çapaklanma, göz iltihabı, nezle veya bazı alerjik hastalıklar göz yaşının fazlalaşmasına neden olur. Şikayetler soğuk havalarda daha da artar. Doktora
başvurmak gerekir.
gözkapağı şişliği
Gözkapakları, çoğunlukla fazla ağlama sonucu şişer. Nezle veya kızamık sırasında da görülür. Bunlardan
başka, kalp, böbrek, hastalıkları veya beze iltihaplanmasının da bir işareti olabilir. Bazı kimselerde de alerjiktir.
grip
Tıp dilinde influenza adı verilen bu hastalık bulaşıcıdır. Grip olan kişinin nefesindeki damlacıklarla yayılıp, salgın hale gelebilir. Paçavra hastalığı da denir. Aniden
başlar ve devamlı olarak ateş yükselir. Baş ve sırt ağrıları, titreme nöbetleri, nezle, öksürük, iştahsızlık,
baş dönmesi de görülür. Tedavinin ilk şartı istitrahat etmektir. İyi tedavi edilmezse,
başka hastalıklara da yol açabilir.
güneş yanığı
Vücudun güneşte kalan kısımlarında bir süre sonra yanma, kızarma ve kaşıntı
başlar. Kısa bir süre sonra da su toplar.
baş için Şifalı Bitkiler
acıağaç
İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını döker. Kanamaları durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar.
badem
Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Böbrek, mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.
çörekotu
İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.
fesleğen
Öksürüğü keser. Baş dönmesini durdurur. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu, sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratları kaçırır.
hayıt
İdrar söktürür. Sancıları keser. Aybaşı kanamalarını düzenler. Anne sütünü artırır. Hazımsızlığı giderir. Karın ağrısı ve ishali keser. Ayak şişlerini indirir. Akrep ve arı sokmalarında kullanılır.
kabak
Tohumları (çekirdekleri) tenya ve kurt düşürücü olarak bilhassa çocuklarda kullanılmaktadır. Tohumlar diş kabuklarından ayrılarak dövülür, şekerle karıştırılarak verilebilir. Ortalama doz çocuklarda 40 gr büyüklerde takriben 100 gr’dir. Kabak çok besleyici özelliktedir C ve B1 vitamini ihtiva eder. Pişirilen etli kısmı yiyecekten başka çıban ve şiş yerlere lapa olarak da tatbik edilir.
lahana
Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir. Bol miktarda B, C ve E vitamini, potasyum içerir. Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır. Bağırsak kanserine karşı etkili. Lahana kanser hücrelerinin üremesini engelleyen kimyasal bir madde (isotiocyanates) içeriyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, haftada bir gün lahana yiyenlerin bağırsak kanseri olma riskleri üçte iki oranında azalıyor.
melekotu
Kan dolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu dövülüp başa sürülecek olursa bitleri öldürür. Astım nöbetlerine faydalıdır.
melissa
Yapraklar yatıştırıcı, mîdevî, gaz söktürücü, terletici ve antiseptik etkilere sâhiptir. Huzursuzluk ve sıkıntıları giderir. Hafıza zayıflığına faydalıdır. Baş dönmesi ve kulak çınlaması gibi şikayetleri keser. Hazımsızlık, baş ağrısı ve migrende de faydalıdır. Daha çok çay hâlinde kullanılır.
mine çiçeği (güvercin otu)
Tıbbî olarak, kabız edici, teskin edici etkisi vardır. Baş ve mafsal ağrılarını dindirir. Yorgunluğu ve uykusuzluğu giderir.
papatya
Çiçek durumu başları, çiçek açmadan önce toplanarak gölgede kurutulur.Çay hâlinde sabahları aç karnına bir bardak içilebilir. İdrar çoğaltıcı, iştah açıcı, yatıştırıcı ve gaz söktürücü etkilere sâhiptir. Basur memelerinde ağrı kesici, tedâvi edici etkiye sâhiptir. Boyar madde olarak da kullanılır.
salep
Öksürük ve bronşite faydalıdır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Zihni çalıştırma gücünü arttırır.