öksürük
Çoğunlukla, göğüs, boğaz veya karın boşluğunda meydana gelen bir rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkan
öksürüktür 3 grupta toplanır. - Kuru
öksürük Nezle, boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, fazla sigara içmek, sindirim bozuklukları, gastrit, ishal, kabızlık, bağırsak solucanları, kalp hastalıkları ve ses tellerinin hastalanmasından kaynaklanan
öksürükler balgamsızdır, yani kuru
öksürüktür. - Nöbet şeklinde gelen
öksürükBu çeşit
öksürük, boğmaca veya ciğer şişmesi; gırtlak veya hava borusunun tahriş olması, veya astımdan kaynaklanır. Bu çeşit
öksürükte pek az balgam görülür. - Balgamlı
öksürük Bu çeşit
öksürük, sık sık tekrarlar. Hastada hırıltı vardır. Balgam çıkarır ve nefesini dışarı vermekte zorluk çeker. Balgamlı
öksürük; Bronşit, astım, sinüs iltihabı, müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya tüberküloz'un bir işareti olabilir. Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal edilmemesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır
antitüssif
Öksürük giderici.
boğmaca
Bulaşıcı bir hastalıktır. Tıptaki adı Pertussis'dir. Çoğunlukla 1 ila 4 yaşları arasındaki çocuklarda çok görülür. Ortalama olarak 4-6 hafta devam eder. Hastanın burnu akar, nöbet halinde gelen
öksürük görülür. Bazen kusmaya neden olur. Tedavi için kesin yatak istirahati şarttır. Hastaya sık sık fakat az miktarda yumuşak yiyecekler verilmelidir.
bronşit
Akciğerlere giden havayollarının iç yüzündeki zarın iltihaplanmasıdır. Akut ve kronik olarak iki gruba ayrılır. Akut Bronşit : Genellikle grip, kızamık, boğmaca veya tifo gibi hastalıklar sırasında görülür. Sisli ve soğuk havalarda çok rahatsız olurlar. Hastalığın başlangıcında kuru ve ağrılı
öksürük, az yapışkan balgam, sonraları sümüksü cerahatli balgam ile hafif ateş ve halsizlik görülür. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Kronik Bronşit : Bu çeşit bronşitte; havayollarını yağlayan bezler büyümüş, iç yüzlerinde bulunan tüyler görevini yapamaz olmuştur. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Her iki bronşitte de yapılacak ilk iş sigarayı bırakıp istirahat etmektir.
grip
Tıp dilinde influenza adı verilen bu hastalık bulaşıcıdır. Grip olan kişinin nefesindeki damlacıklarla yayılıp, salgın hale gelebilir. Paçavra hastalığı da denir. Aniden başlar ve devamlı olarak ateş yükselir. Baş ve sırt ağrıları, titreme nöbetleri, nezle,
öksürük, iştahsızlık, baş dönmesi de görülür. Tedavinin ilk şartı istitrahat etmektir. İyi tedavi edilmezse, başka hastalıklara da yol açabilir.
guatr
Tiroid bezinin büyümesi sonucu ortaya çıkan ve boynun ortasında, yutkundukça aşağı yukarı hareket eden şişlikle kendini belli eden bu hastalığa guşa veya cedre de denir. Tıp dilindeki adı strumadır. Guatr, özellikle geceleri nefes darlığı yapar. Bazen de rahatsız edici
öksürüklere neden olur. İki çeşit guatr vardır. Basit Guatr : Bu çeşit guatrda tiroid bezi balon gibi şişer. Nedeni alınan iyotun yetersiz olmasıdır. Dağlık bölgelerde oturanlarda, ergenlik yaşlarında ve hamilelerde çok görülür.
gülhatmi
Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir. Nezle ve
öksürükten kaynaklanan şikayetleri giderir. Boğaz, bademcik ve diş eti iltihaplarında kullanılır. Barsak iltihaplarında etkilidir.
incir
Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit,
öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir.
kalp romatizması
Romatizma, iyi tedavi edilmeyecek olursa; kalbin içindeki kapakçıklara yerleşir. Bu kapakçıklardan; en fazla mitral kapakçık etkilenir ve daralıp, sertleşir, büzülür. Daha çok kadınlarda görülen kalp romatizması sonucu ortaya çıkan hastalığa mitral darlığı veya mitral stenoz denir. Hastada nefes darlığı, kuru
öksürük, sık sık soğuk alma, morarma, el ve ayaklarda üşüme ve yorgunluk görülür. Tedavinin ilk şartı üzülmemek, her gün bir öncekki günden daha iyi olduğuna inanmak ve doktorun tavsiyelerine uymaktır.
kalp yetmezliği
Kalbin sağ, sol veya her iki karıncığının; içindeki kanı, her vuruşunda muntazaman boşaltamaması şeklinde ortaya çıkar. Üç şekilde görülür. Sol Kalp Yetmezliği : Hastada nefes darlığı ve kuru
öksürük vardır. Geceleri daha zor nefes alır. Çarpıntı, baygınlık ve terleme görülebilir. Buna kalp astımı adı verilir. Nedeni; aort veya mitral kapaklarının hastalanması veya koroner rahatsızlığıdır. Sağ Kalp Yetmezliği : Hastanın ayak ve ayak bilekleri şişer. Buralara, parmakla bastırılınca bir süre çukur kalır. El, ayak ve yüzde morarmalar; hazımsızlık ve iştahsızlık görülür. Nedeni, mitral kapağı hastalığı, müzmin bronşit veya doğuştan olan kalp hastalığıdır. Kaonjestij Kalp Hastalığı : Sağ ve sol kalp yetersizliği bir arada olduğu zaman görülür. Nedeni aort veya mitral kapaklarının hastalanması, müzmin bronşit veya akciğer hastalıkları, romatizma ve tiroid hastalıklarıdır. Aşağıdaki tavsiyelere uymak gerekir: Sigara içmeyin. Yemeklere fazla tuz koymayın. Uykularınızı ihmal etmeyin. İstirahat edin ama devamlı olarak yatmayın. Sinirlenmeyin, üzülmeyin, her şeyi kendinize dert etmeyin.
kanser
Kanser; anormal vücut hücrelerinin başıboş kontrolsüz bir şekide üremeleri ile meydana gelen bir çeşit hastalıktır. Başka bir deyişle vücutta meydana gelen kötü tümörlere kanser denir. Kanser hücreleri, ya etraftaki dokuları istila ederek ya da ak veya kırmızı kan damarları ile vücudun diğer taraflarına yayılır. Buna metastaz (yavrulama) denir. Kanserin esas nedenini bilinmemekle beraber, hava kirliliği, ve sigaranın kansere zemin hazırlayıcı oldukları ileri sürülmektedir. Kanserden korkmayınız, geç kalmaktan korkunuz! Bu nedenle aşağıdaki belirtilerin biri görüldüğü zaman doktora başvurunuz. - Makat veya rahimden gelen anormal kanama veya akıntılar - Göğüslerde veya vücudun herhangi bir yerinde görülen ve ele gelen şişlik veya sertlikler - İyileşmeyen yaralar - Ses kısıklığı veya belirli bir sebebi olmayan
öksürük - Yutma güçlüğü ve hazım bozuklukları - Ben ve siğillerde görülen değişmeler. Bu işaretlerin herhangi biri iki haftadan fazla devam ederse mutlaka doktora başvurmak gerekir. Kanserin görüldüğü yerler aşağıda gösterildiği şekilde tespit edilmiştir. - Beyin ve omurilikte %1 - Ciltte %10 - Tenasül yollarında, erkeklerde %10, kadınlarda % 6 - Memelerde %14 - Sindirim sisteminde %25 - Solunum yollarında, erkeklerde %2, kadınlarda %3 - Karaciğer ve safra kesesinde %3 - Diğer organlarda %8 Bu bilgilerin ışığı altında, akciğer, deri, dil, dudak, gırtlak, mide, incebağırsak, kalınbağırsak, mesane, meme, ve prostat daha fazla görüldüğü söylenebilir. Kanser tedavisinde uygulanan makro biyotik gıda rejiminin çok etkili olduğu, bu rejimi uygulayan hastaların iyileştikleri ve sağlıklı kimselerin de kanser olmadıkları ileri sürülmektedir. Makro-biyotik Gıda Rejimi: Bir günlük gıdanın, %60'ı buğday, arpa, mısır, darı, esmer pirinç veya çavdar unundan yapılmış gıdalardan seçilir. %23-25'i hayvan gübresiyle gübrelenmiş bahçelerden toplanmış taze ve olgun meyvelerden, patates, patlıcan, ıspanak, veya domatesten seçilir. %5-10'u tahıl veya sebze çorbalarından seçilir. %10-15'I deniz ürünleri arasından veya soya fasulyesi, taze fasulye, kırmızı pancar veya şalgamdan seçilir. Haftada bir kere beyaz etli balık yenebilir. Ancak her hafta pişirme şeklini değiştirmek gerekir. Haftada iki kere de fazla şekeri olmayan meyveler yenebilir. Çay içilebilir. Aşağıdaki yiyecek ve içecekler de yasaktır. Beyaz unla yapılmış ekmek, pasta gibi şeyler, beyaz pirinç, tavuk, peynir, yumurta, konserveler, dondurulmuş yiyecekler, şeker, üzüm, şekerli meyve suları, olgunlaşmış meyve ve sebzeler, kuru fasulye, ve kuru bezelye, mercimek, mantar, pekmez, bulama, çikolata, kakao, gazoz dahil bütün meşrubatlar, ve alkollü içecekler, turşu, sirke, hardal, sofra tuzu, bayat yiyecekler, sığır eti. Yukarıda anlatılan gıda rejimi hiç aksatılmadan uygulanmalıdır.
kuşpalazı
Difteri de denilen bu hastalığa tutulanlarda yutkunma zorluğu, ses kısıklığı, nefes darlığı, kuru
öksürük, yüzde morarma, bademcikler üzerinde kurşuni beyaz renkte bir zar, boğaz ağrısı, boyun bezlerinde şişlik, iştahsızlık, kol ve bacaklarda ağrılar görülür. Ateş 38-40 derece arasındadır. Nabız süratlidir. Hastalık başlangıcında teşhis edilip, hastanın nefesi tamamen kesilmeden müdahale edilmezse, ölümle sonuçlanır. Bulaşıcı bir hastalıktır. Hastanın bulunduğu yerdeki havaya yayılan mikroplarla bulaşır. Korunmak için en iyi çare difteri aşısı yaptırmaktır. Vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.
nezle
Burun içindeki ince zarın, üst solunum yollarının virütik iltihaplanmasıdır. Nezle bulaşıcıdır. Hastada burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı, baş ağrısı,
öksürük bazen de ateş görülür. 1-15 gün devam eder. İyi tedavi edilmezse müzminleşir. Tedavinin ilk şartı istirahat etmek ve kalabalık yerlerden uzak kalmaktır.
rahim sarkması
Bazı kadınların vajina veya rahimleri bacaklarının arasına doğru sarkar. Bu durum, yaşlı kadınlarda görüldüğü gibi gençlerde de görülebilir. Nedenleri, müzmin
öksürük, ıkınma, ağır şeyler kaldırma, aşırı yorgunluk, rahim ur veya polipleri, doğum sırasında destekleyici kas ve bağların zayıflamış olması veya aileden gelen eğilimdir.
saman nezlesi
Ot veya bitki tozlarının neden olduğu bir çeşit alerjik hastalıktır. Tıp dilinde pollenosis veya alerjik rinit denir. Daha ziyade, çiçeklerin açtığı aylarda görülür. Hastada şiddetli aksırmalar, burun tıkanıklığı, gözlerde kızarma ve sulanma, fazla miktarda berrak burun akıntısı ve
öksürük görülür. Tedavinin ilk şartı, çiçeklerin açtığı sıcak ve rüzgarlı günlerde kırlara gitmemek ve güneş gözlüğü kullanmaktır.
tere
İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Bronşları temizler,
öksürük söktürür. İdrar söktürür, böbrekleri ve idrar yollarını temizler. Kanser, anemi ve lif hastalıklarına karşı etkili. Tere kanserle savaşan sebzelerin arasında olduğu gibi aynı zamanda en fazla kalsiyum, demir ve folik asit içerenlerin başında geeliyor. Tere gibi yeşil sebzeler yiyen kadınların, life ilişkin hastalıklara yakalanma riskleri daha az.
verem
Akciğer veremi, tüberküloz, fitizi diye bilinir. Nedeni, koch basili denilen ufak kıvrık içinde küçük noktacıklar görülen çomak şeklindeki verem basilidir. Verem mikrobu insan vücuduna çeşitli yollardan girebilir. Bu yolların başında, solunum yolları gelir. Hastalık, çoğunlukla veremlinin balgamı veya veremli ineklerin sütü ile bulaşır. Sağlık şartlarına uymamak, aşırı yorgunluk, üzüntü, grip, boğmaca, kızamık veya şeker hastalığı vücudun direncini kaybetmesine ve hastalığın ihtimalinin artmasına neden olur. Verem, üç devrede gelişir. Birinci devrede, hastada genel yorgunluk, iştahsızlık, sırt ağrıları,
öksürük, ve 38 dereceye varan ateş görülür.Verem basili bu devrede tüberkül adı verilen iltihaplı bölgeler oluşturur. İkinci devrede hiç bir belirti görülmeyebilir. Fakat basiller bütün vücuda yayılarak deri, eklemler, kemikler, böbrekler, bağırsaklar, karın ve beyin zarına yerleşirler. Bu devrede tedaviye başlanmamışsa, vücudun direnci azalmaya başlar. Üçüncü devrede, varem basilleri kan veya lenf kanalları yoluyla yayılmaya devam eder. Hastada, yorgunluk, balgamlı
öksürük, akşamları yükselen hafif ateş, iştahsızlık ve gece terlemeleri görülür. Bu devrede, tedavi edilmezse, diğer akciğer de hastalanabilir. Tedaviye 4 ila 9 ay kadar devam etmek gerekir. Tedavinin ilk şartı temiz ve açık hava, bol gıda ve üzüntüsüz bir hayattır.
zatürree
Halk arasında akciğer iltihabı tıp dilinde ise pnömani denir. 3 çeşidi vardır. - Lober Pnömoni : Pnömokok adı verilen mikropların neden olduğu had akciğer iltihabıdır. Mikroplu tozlar, fazla yorgunluk, soğuk algınlığı veya uzun süre güneşte kalmak hastalığın zeminini hazırlar. Hastalık ani baş ağrısı, titreme, kusma ve sırt ağrıları ile başlar. Ateş, 40 dereceye kadar yükselir. Fakat 10. günden sonra düşmeye başlar. Öksürük, kısa sürelidir. Balgam, kanlı ve yapışkandır. Hastanın yüzü kızarmış, dudaklarının etrafı kabarmış, cildi kuru ve dili de paslıdır. Geceleri kriz gelebilir. - Virüs Zatürreesi : Virüslerin neden olduğu bir çeşit zatürreedir. Ya aniden ya da bir soğuk algınlığı sonunda görülür. Lober pnömoniden daha hafif geçer. Hastalığın ateşi 39 dereceye kadar yükselir. Kendini son derece yorgun hisseder. Öksürüğü kuru fakat az balgamlıdır. Kol ve bacaklarında da ağrılar vardır. - Bronköpnomoni : İyi tedavi edilmeyen grip, boğmaca, bronşit veya kızamıktan sonra ortaya çıkan bir hastalıktır. Nedeni, akciğer ve bronşların yer yer iltihaplanmış olmasıdır. Hastalık, bronşit gibi başlar, tedbir alınmazsa, 2-3 gün içinde ağırlaşır. Ateş sabahları 38 derece iken akşamları 40 dereceye kadar yükselir. Hastada
öksürük, cerahatli ve bazen de kanlı balgam görülür. Halsizdir, nefes almakta güçlük çeker, rengi de soluktur. Doktor tedavisi şarttır. Diğer tarftan, hasta istirahat ettirilir ve morali üstün seviyede tutulur. Yanına fazla misafir kabul edilmez. Ağrı olan tarafına içine sıcak su doldurulmuş şişe konur. Sıcak su buharı teneffüs ettirilir. Ateşi yükseldiği zaman da; vücudu ıslak bezle silinir. Ateş düşürücü ilaçlar verilmez.
Öksürük için Şifalı Bitkiler
andız kökü
Radix Helenii Safra söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı,kuvvet verici ve kurt düşürücüdür.
ebegümeci
Göğsü yumuşatır. Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder.
hünnap
Jujubae Göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici, müshil ve kan temizleyicidir. Şeker hastalığına karşı da kullanılır.
meyankökü
Grip, nezle, anjin ve nefes darlığına faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür.
salep
Öksürük ve bronşite faydalıdır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Zihni çalıştırma gücünü arttırır.
taflan
Yapraklardan elde edilen taflan suyu öksürük dindirici olarak kullanılır.Taze meyveleriyse meyve olarak yenilmektedir. Kurutulmuş meyvelerinin tohumlarıysa şeker hastalığına karşı kullanılır.Tâze meyveleri taş düşürücü olarak da kullanılmaktadır.